+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link


+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link


+ Link
+ Link
+ Link
+ Link


+ Link
+ Link
+ Link
+ Link


+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link



+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link


 
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
+ Link
 



News and Updates Goes Here!







News and Updates Goes Here!







News and Updates Goes Here!





Template Supplied by: WebDesignHelper.co.uk

bozkurtlarin sayfasi

1.murat




MURAT I , Osmanlı padişahı (71326-Kosova 1389). Orhan Gazi’nin dördüncü oğludur. Annesi Nilüfer Hatun’dur. Kardeşi Süleyman Paşa, Rumeli topraklarını fethe çıktığı zaman, Bursa sancakbeyiiğinde bulunuyordu. Daha sonra kendisi, de Rumeli’ye geçti ve Çorlu ile Lüleburgaz’ın fethinde hizmet etti. Süleyman Paşa’ntn atından düşerek ölmesi üzerine, Rumeli fetihlerinin komutanlığını kendi üzerine aldı. Babası Orhan Bey’in ölümü üzerine, 1362′de Rumeli’den Bursa’ya çağrıldı ve Osmanlı tahtına çıktı. Padişah olur olmaz, kardeşleri ibrahim Bey ile Halil Beyi ortadan kaldırdı ve yeniden Rumeli’ye geçti. Bu arada Osmanlı kuvvetlerinin Anadolu’da uğraşmasından yararlanan Bizanslılar, Çorlu ile Lüleburgaz’ı geri aldılar. Öte yandan kardeşlerinin ayaklanmasının yanı sıra, Ankara’da Ahiler, Osmanlı Devleti’nin aleyhine bir tutum içine girdiler, Kara-manoğullan ile Eretnalıların baskısı ile Ankara’daki Osmanlı askerlerini kovdular. !. Murat, Ankara üzerine çıktığı bir sefer sonunda, kenti ele geçirdi ve Ahilik Devieti’ne son verdi. Rumeli’de ise, ilk iş olarak Çorlu’yu geri aldı. Kentin surlarını yıktırdıktan sonra, Lüleburgaz’ı da alıp, içine Türk göçerlerini yerleştirdi. Daha sonra, sırayla Malkara, Keşan ve ipsala Osmanlıların eline geçti. Hacı İlbeyi komutasında bir ordu Dedeağaç ve Dimetoka’yı ele geçirdi. Edirne’nin alınması kararlaştırıldı. Türklerin Edirne’ye yöneleceğini anlayan Bizans imparatoru Bulgarlardan yardım sağladı. Ancak kentin güneyinde Sazlıdere’de yapılan savaşta, Bizans ile Bulgar bağlaşık kuvvetleri büyük bir yenilgiye uğradılar (1363). Bu zaferden sonra, Osmanlı kuvvetleri Edirne’yi ele geçirdi. Edirne’nin Bizanslı valisi ve kale komutanı Meriç Irmağfnı kayıkla geçerek, Enez’e kaçtılar. Padişah, Hıristiyan halka istedikleri sürece kentte yaşayabileceklerini bildirdi. Lala Şahin Paşa, Edirne muhafızı atandı. Daha sonra da, buyruğundaki kuvvetlerle Filibe’yi ele geçirdi. Evre-nos Gazi’ye de Gümülcine’nin fethi buyuruldu. Bu iki önemli kentin Osmanlıların eline geçmesi ve Anadolu’dan getirilen Türkmenlerin buralara yerleştirilmesi, Balkan devletleriyle Papa^V.Urban us’u harekete geçirdi. Öte yânb’an Bizans imparatoru Filibe’nin düşmesinden sonra, Osmanlı padişahı ile anlaşmak için elçi gönderdi. Bu arada Papa V.Urbanus, Bulgar Kralı Şişman ile Sırp kiralı V.Uroş’u Osmanlı Devleti aleyhine kışkırttı. Bu ikj kral, MacaM kralı Lajos ile birlrkte, papanın gözetiminde bir Hıristiyan ittifakı oluşturdular.Topladıkları büyük kuvvetlerle Edirne’ye doğru harekete geçtiler. Hıristiyan haçlı ordusunun hareketini öğrenen I.Murat, Anadolu’dan hızla Rumeli’ye geçti. Padişah henüz Rumeli’ye geçmeden, Lala Şahin Paşa, Hacı ilbeyi komutasında 10.000 kişilik bir orduyla Haçlıları karşılamak üzere gönderdi. Haçlı ordusunu oyalamak için harekete geçen Hacı İlbeyi, Meriç Irmağı’nın sol yakasında ve kente 25. km kadar uzaklıkta bulunan Sırpsındığı mevkiinde, düşmanı ağır bir yenilgiye uğrattı. Düşman askerlerinin bir bölümü Meriç Irmağfnda boğuldular. Macar kralı tüm ağırlıklarını savaş alanında bırakarak güçlükle kaçtı. Düşmanın yenilmesi üzerine Katalanların elinde bulunan Karabiga Kalesi’ni feth eden padişah Bursa’ya döndü. t364′te kazanılan Sırpsındjğı Sava-şı’ndan bir yıl sonra yeniden Rumeli’ye geçen padişah, Edirne’yi ikinci başkent yaptı. Bundan sonra Osmanlı kuvvetleri Bulgaristan ve Yunanistan topraklarında hızla ilerlemeye başladılar. Kara Timurtaş Paşa komutasındaki bir Osmanlı birliği, Kızılâğaç’tan Yanbo-lu’ya kadar olan Bulgar topraklarını fethetti. Lala Şahin Paşa da Samakov’u ele geçirdi. Ayrıca Aydos, Karinabad ve Süzebolu kaleleri Bulgarlardan, Hayrabolu da Bizans’tan alındı. 1368′-de de Pınarhisar, Vize ve Kırklareli Osmanlıların eline geçti. Osmanlı ilerleyişi karşısında direnmenin yersiz olduğunu gören Bulgar Kralı Şişmen, Kızı Mara’yı I.Murat’a vererek, yakın ilişkiler kurmayı amaçladı. Bunda, Vidin valisi olan kardeşi Straşimir’in bu kenti Macarlara vermesi ve kendisine karşı bir ayaklanma girişiminde bulunmasının önemli etkisi olduğu bilinmektedir. Nitekim Bulgar kralı, Osmanlı padişahından aldığı yardımcı kuvvetlerle kardeşi üzerine yürüdü. Öte yandan M*âkeâonya Prensliği, Sıpr kralı ile birleşerek, Osmanlı ilerleyişini durdurmak için ordu hazırladılar. Bu orduyla, 1371′de Çirmen’de yapılan savaşta Osmanlılar yine üstünlük sağladılar. Sırp prenslerinden Vukaşin ile Ugljeşa öldüler. Bu savaştan sonra, Gümülcine’yi yeniden ele geçiren Osmanlı kuvvetleri, Batı Trakya ile Makedonya’nın önemli bir bölümüne de sahip oldular. I.Murat 1372′de bu kez Yunanistan içlerine doğru ilerlemeye başladı. Serez, Kavala, Drama ve Karaferye ele geçirildi. Buralara Türk oymakları yerleştirilerek bölgenin Türkleşîirümesine çalışıldı. Osmanlı kuvvetleri yolu üzerindeki Seianik’i kuşattıkları bir sırada, Ssrpsındığı ve Çirmen savaşlarındaki yenilgiler sonucu en büyük kayba uğrayan ülke olan Sırbistan’ın Kralı Lazar, İ.Murat’a elçi gönderdi ve yılda 50 oiska gümüş ve yardımcı asker vermek koşuluyla barış önerisinde bulundu. I.Murat bu barış önerisini kabul etti. İki taraf 1374′te anlaşma imzaladılar. 1375′te Bizanslılarla yeniden çatışmalar başladı. Bizanslıların Vize’ye saldırmaları üzerine, Osmanlı padişahı Çatalca, inceğiz ve Çataiburgaz kalelerini ele geçirdi.1376′dan sonra I.Murat’ın Anadolu olayları ile yakından ilgilendiği görülmektedir. Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun ile oğlu Bayezifi (Yıldırım) evlendirdi (1378). Süleyman Şah kızının çeyizi olarak Kütahya, Tavşanlı ve Simav kasabalarını Osmanlılara verdi, kendisi de Kula Kalesi’ne çekildi. Öte yandan Hamitoğlu Kemalettin Hüseyin Beyde, I.Murat’tan 60.000 altın alarak Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Karaağaç ve Seydişehir gibi kasabaları çevrelerindeki topraklarla birlikte Osmanlı Devieti’ne 80.000 altın karşılığında sattı (1382). Bu arada I.Murat Candaroğulları Bey-liği’nin içişlerine karışma fırsatını da buldu. Babası Kötürüm Bayezit’e karşı ayaklanan ve kardeşi iskender Bey’i öldüren Süleyman Paşa’yı destekledi. Onun Kastamonu’yu ele geçirip, bağımsızlığını ilan etmesi için askerî yardımda bulundu. Böylece 1383′te Candaroğulları Beyliği, biri Sinop’ta, ötekisi Kastamonu’da olmak üzere ikiye ayrıldı. LMurat Candaroğulları ile uğraşırken, Osmanlıların Rumeli’deki durumunu güçlendirmek için 1380′de Vardarın batı kıyısındaki İştip, 1382′de Timurtaş Paşa Manastır ve- Pirlepe’yi ele geçirdi. Timurtaşpaşazade Yahşi Bey Niş’i, Balaban Bey de Sofya Kalesi’ni Çandarlı Halil Hayrettin Paşa da, Manastir ve Ohri kalelerini ele geçirdi (1385). Çandarlı Halil Hayrettin Paşa, Arnavutluk’a girdi ve Arnavut prensini Viosa Irmağı yakınlarında ağır bir yenilgiye uğrattı. Osmanlı kuvvetleri burada, Kruja ve İşkodra kalelerini ele geçirdiler, böylece Venediklilerle doğrudan karşı karşıya gelinmiş oldu. I.Murat, Venediklilerle denizde çarpışacak donanmasının yeterli olmaması yüzünden, bu kaleleri geri verdi ve Venediklilerle dostluğu korudu. Öte yandan büyük oğlu Savcı Bey’in ayaklanması ve kendisini Bizanslıların desteklemesi, ülke içinde olaylara yol açtı. Fakat I.Murat, İstanbul yakınlarına kadar gelerek, oğluna yardım eden Bizans kuvvetlerini dağıttı. 1387′de de Hamitoğullarından satın alınan topraklara saldıran Karamanoğulları ile savaş durumu doğdu. I.Murat, ordusuyla Karamanoğlu Alaattin Bey üzerine sefere çıktı. Anlaşmalar gereğince Bizanslılar, Sırplar ve Candaroğulları da askerî yardım gönderdileri Afyon üzerinden Konya’ya gelen İ.Murat, burada Karamanoğullarının ordusunu yenilgiye uğrattı. Konya kalesİQe çekilen Alaattin Bey, Osmanlı kuvvetlerinde kuşatıldı. Kuşatma sırasında halkın malına dokunulmayacağına ilişkin söz verildiyse de bu yasağa uymayan bazı Sırp askerleri cezalandırıldı. Sonunda, Karamanoğlu Alaattin Bey eşi Melike Hatun’un aracılığıyla I.Murat’tan barış istedi ve Beyşehri’ni Osmanlılara geri verdi. Böylece iki devlet arasında barış yapıldı (1387).Osmanlı padişahı Anadolu olaylarıyla ilgilenirken, Sırp kralı Lazar, Bosna kralı Yontoğiu Tvartko ve Arnavut prensi Kastriote ile birlik oldu ve Osmanlıları Balkanlar’dan atmak için büyük ordu hazırlamaya başladı. Bunlara daha sonra Bulgar kralı Şişman, Dobruca egemenliğiyle Hırvat kralı da katıldı. Bosna kralının bağlaşığı olan Karamanoğlu Alaattin Bey de bu birliği desteklemeyi kabul etti. Gelişmelerden haberdar olan I.Murat, Tvartko üzerine Lala Şahin Paşa komutasında 20.000 kişilik bir kuvvet gönderdi. Ancak bağlaşıklar Osmanlı akıncılarını Mo-rava Irmağfna karışan Toplika Vadisi’-nde, Ploşnik meydanında ağır bir yenilgiye uğrattılar. Bu galibiyetten cesaretleri artan bağlaşıklar, topladıkları büyük bir orduyla Osmanlıların üzerine yürüdüler. I.Murat, Çandarlı Halil Paşa komutasında 30.000 kişilik bir orduyu Bulgar kralının üzerine göndererek.-Sırplarla birleşmesini önlemeye çalıştığı gibi, kendisine bağlı Anadolu beyliklerinden de askerî yardım istedi. Çandarlı Hayrettin Paşa, Şişman’ın başkentini kuşattığı gibi, Pravadi, Şumhu’yu ele geçirdi. Bir süre sonra Şişman da teslim oldu. öte yandan Bursa’da toplanan Anadolu kuvvetleriyleRumeli’ye geçen Osmanlı padişahı, 10 Ağustos 1389′da Koso-va’da Sırp, Bosna, Arnavut, Hıryat, Macar Ulah, Leh ve Çek askerindelr” oluşan büyük bir haçlı ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Savaş alanını gezerken Miloş Obiliç adlı yaralı bir Sırplının suikasti sonucunda I.Murat şehit düştü. Savaş alanında yerine oğlu I.Bayezit (Yıldırım) geçti. Cenazesi Bursa’ya getirilerek, Çekirge’de yaptırdığı türbesine gömüldü.Birinci Kosova Savaşı Türklerin Rumeli’de yerleşmek için kazandıkları üçüncü büyük savaştır. Bu zaferi kazanan I.Murat, tarihte Gazi Hünkâr, Murat Hüdavendigâr diye anılan büyük bir Osmanlı padişahıdır. Babası Orhan Gazi’den bir beylik olarak aldığı devletin imparatorluğa uzanan temellerini attı. I.Murat azim ve irade sahibi,’ kudreti, ağırbaşlılığı ve ciddiyeti, din ve mezhep farkı gözetmeksizin uyruğuna karşı merhametli ve şevkatli oluşu, açık ve samimi kişiliğiyle içte ve dışta sevgi ve saygı uyandırmış bir hükümdardı.

Bugün 28 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol